- Katılım
- 3 Ocak 2009
- Mesajlar
- 4,176
- Tepkime puanı
- 35
- Puanları
- 48
- Yaş
- 41
- Konum
- TOKAT ERBAA
- Enst.
- KORG PA 900
Düşün ki
Kulaklarım adını hiç duymamış
Ve hiç tekrar etmemiş, isminin ilk hecesini,
Yalçın kayalarda aksilenen seda gibi
Düşün ki,
Düşüncelerimde hiç olmamışsın sen
Uğultusu avuçlarımda kalan rüzgar gibi geçmişsin.
Ay ışığına hasret yakamozlarının vuslatıymış,
Tam yerine ve tan yerine vuran o umutlarının gölgesi...
Düşün ki,
Bir sigara içimlik vakitmişsin,
Ciğerime ecza diye dolan
Ya da uğrak bir, giderilemeyen efkâr kahvehanesi...
Düşün ki,
Bardakta eriyen; ebediyen beklemekmiş, şeker sanılan
Kırık bir sandalyeymiş umutlarımı yasladığım...
Düşün ki,
Bir uçurum dibiymiş, bakışlarındaki o mana
Oyuncaksız kalmasıymış bir çocuğun
Ya da bir annenin yavrusuna hasreti...
Düşün ki,
Yanık bir Anadolu türküsüymüşsün,
Çeşme başındaki güzel kızlara inat
Ve inat, gurbetin tüm güzelliklerine...
Düşün ki,
Gam yüklü duvarda asi, kırık bir aynaymışsın
Hep yarım, hep eksik, hep mahçup..
Ayna karşısında kırık bir bakış,
Kaybolan diğer yarısındaki tılsım..
Bir yağmur olmuşsun
Ve tanelerin düşermiş pembe düşlerimin düştüğü yere..
Düşün ki, bir orada bir burada
Bir gurbette bir sılada
İsminin yalın, yalnızlığımın çoğul halinde..
Ve arkasına saklanmış binlerce yürek
O binlerce yürekten düşen..Tek bir düş
Ve ılık bir nefesinde üşümüş...
Düşün ki,
Uzak hatıralarım kalmış sende
Tek kişilik bir oyun
Gurbete bir tren bileti
Ya da yarası,
Yarısından büyük olan yırtık bir resim...
Düşün ki,
Hiç olmamış
Hiç çalınmamış bir beste
Hiç tadılmamış bir zehir,
Düşün ki,
Hiç yazılmamış bir şiir ..
Bitmeyen Yalnızlık
yine herzamankinden farksız birgün,
dışarıda güneş we hareket
içerde bir genç we yorgunluk bir de
YALNIZLIK.
we televizyonda reklamlar
yukarı katta tıkırtılar
aşağı katta sessizlik
uzaklarda ölüm,yakınlarda yine ölüm
bir yerlerde unutulanlar,bir yerlerde ise unutanlar
bilinmeyenlerde bir genç kız we bir genç kız daha...
uçurumun kenarında düşmek için hazırlananlar
uçurumun sonunda ölüm çığlığı!
arkada sonsuz gözyaşları,
uzun bir sessizlik,
anılarıyla başbaşa bir genç kız
Ve BİTMEYEN YALNIZLIK!!!!!.........
BÖYLE SEVDİM İŞTE
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar
kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne
ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.
Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım
seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin
pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir
ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.
Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar
gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın,
en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki
sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve
ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle...
Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden
tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil
sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana
ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen
girebilirdin.
Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o
doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman.
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.
Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.
Sevdim işte ötesi yok...
AĞLAYACAKSIN
Bir buruk pişmanlık sarınca seni
Aldanmak ne demek anlayacaksın
Çok arayacaksın bir dost elini
Yalnızlık ne demek anlayacaksın
Yakınca içini aşkın ateşi
Sevmek ne demek anlayacaksın
Yalansız aşkımı ,seven kalbimi
Söylenen yalanlar yıkınca seni
Kırınca ümitlerini
Hatırlayacaksın mazide beni
Yaptıkların için AĞLAYACAKSIN
Seni Düşünüyorum Yine
Seni düşünüyorum yine,
Bir güneşin karanlığında,
Ömrümün en kısa yolunda,
En uzun yolculuğu yaparken,
Seni düşünüyorum yine,
Seni düşünüyorum yine,
Doğacak güneşi umutsuzca beklerken ve ölü,
Yatağımın baş ucunda düşüncelerim;
Seni ve sevdamızı ararken,
Seni düşünüyorum yine,
Seni düşünüyorum yine,
Ben ve sadece umutlarım,
Hiç sonu olmayan bir yolda,
Sana ulaşamayacağımı bile bile,
Seni düşünüyorum yine,
Seni düşünüyorum yine,
Umutlarımı çorak topraklarda,
Onları duygularımla sularken,
Yeşermeyeceğini bile bile
Seni düşünüyorum yine,
Seni düşünüyorum yine,
Çünkü sen ben yaşadıkça varsın,
Sen var oldukça ben düşüneceğim,
Ben düşündükçe seni seveceğim,
Seni düşünüyorum yine.
Beni Hatırla
sezsiz ve usulca
aşkına karşılıkmışcasına
bir sonbahar akşamında
sevgiye doyumsuzca
kuşlar,kayalar şahit buna
senin uğruna kıydım canıma
benden geriye kalan nedir diye sorduğunda
bir demet sarı gül aşkıma
ve koca bir ayrılık bıraktım sana
sevdiğinden ayrıldığında daima
BENİ HATIRLA...
Sen...
sen diyerek başlıyorum sözlerime
öyleişlemişsin ki bedenime ruhuma
senden bir perdeyi bağlıyorum gözlerime
bembeyaz bulutlarserilmiş yoluma
ben sana geliyorum
bekliyorum
Çok yakınımdasın aslında,
Ama bir o kadarda uzak.
Görüyorum,duyuyorum
Ama asla dokunamıyorum.
Seviyorum söyleyemiyorum.
Gözlerine bile hasretim.
Dönsem,görücem,bakıcam
Belki doyacağım o güzelliğine
Ama dönemiyorum.
Bir adım kadar yakın
Yıldızlar kadar uzak olan
Seni,yalnızca seni sevip,
bekliyorum....
Kulaklarım adını hiç duymamış
Ve hiç tekrar etmemiş, isminin ilk hecesini,
Yalçın kayalarda aksilenen seda gibi
Düşün ki,
Düşüncelerimde hiç olmamışsın sen
Uğultusu avuçlarımda kalan rüzgar gibi geçmişsin.
Ay ışığına hasret yakamozlarının vuslatıymış,
Tam yerine ve tan yerine vuran o umutlarının gölgesi...
Düşün ki,
Bir sigara içimlik vakitmişsin,
Ciğerime ecza diye dolan
Ya da uğrak bir, giderilemeyen efkâr kahvehanesi...
Düşün ki,
Bardakta eriyen; ebediyen beklemekmiş, şeker sanılan
Kırık bir sandalyeymiş umutlarımı yasladığım...
Düşün ki,
Bir uçurum dibiymiş, bakışlarındaki o mana
Oyuncaksız kalmasıymış bir çocuğun
Ya da bir annenin yavrusuna hasreti...
Düşün ki,
Yanık bir Anadolu türküsüymüşsün,
Çeşme başındaki güzel kızlara inat
Ve inat, gurbetin tüm güzelliklerine...
Düşün ki,
Gam yüklü duvarda asi, kırık bir aynaymışsın
Hep yarım, hep eksik, hep mahçup..
Ayna karşısında kırık bir bakış,
Kaybolan diğer yarısındaki tılsım..
Bir yağmur olmuşsun
Ve tanelerin düşermiş pembe düşlerimin düştüğü yere..
Düşün ki, bir orada bir burada
Bir gurbette bir sılada
İsminin yalın, yalnızlığımın çoğul halinde..
Ve arkasına saklanmış binlerce yürek
O binlerce yürekten düşen..Tek bir düş
Ve ılık bir nefesinde üşümüş...
Düşün ki,
Uzak hatıralarım kalmış sende
Tek kişilik bir oyun
Gurbete bir tren bileti
Ya da yarası,
Yarısından büyük olan yırtık bir resim...
Düşün ki,
Hiç olmamış
Hiç çalınmamış bir beste
Hiç tadılmamış bir zehir,
Düşün ki,
Hiç yazılmamış bir şiir ..
Bitmeyen Yalnızlık
yine herzamankinden farksız birgün,
dışarıda güneş we hareket
içerde bir genç we yorgunluk bir de
YALNIZLIK.
we televizyonda reklamlar
yukarı katta tıkırtılar
aşağı katta sessizlik
uzaklarda ölüm,yakınlarda yine ölüm
bir yerlerde unutulanlar,bir yerlerde ise unutanlar
bilinmeyenlerde bir genç kız we bir genç kız daha...
uçurumun kenarında düşmek için hazırlananlar
uçurumun sonunda ölüm çığlığı!
arkada sonsuz gözyaşları,
uzun bir sessizlik,
anılarıyla başbaşa bir genç kız
Ve BİTMEYEN YALNIZLIK!!!!!.........
BÖYLE SEVDİM İŞTE
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar
kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne
ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.
Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım
seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin
pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir
ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.
Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar
gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın,
en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki
sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve
ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle...
Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden
tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil
sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana
ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen
girebilirdin.
Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o
doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman.
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.
Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.
Sevdim işte ötesi yok...
AĞLAYACAKSIN
Bir buruk pişmanlık sarınca seni
Aldanmak ne demek anlayacaksın
Çok arayacaksın bir dost elini
Yalnızlık ne demek anlayacaksın
Yakınca içini aşkın ateşi
Sevmek ne demek anlayacaksın
Yalansız aşkımı ,seven kalbimi
Söylenen yalanlar yıkınca seni
Kırınca ümitlerini
Hatırlayacaksın mazide beni
Yaptıkların için AĞLAYACAKSIN
Seni Düşünüyorum Yine
Seni düşünüyorum yine,
Bir güneşin karanlığında,
Ömrümün en kısa yolunda,
En uzun yolculuğu yaparken,
Seni düşünüyorum yine,
Seni düşünüyorum yine,
Doğacak güneşi umutsuzca beklerken ve ölü,
Yatağımın baş ucunda düşüncelerim;
Seni ve sevdamızı ararken,
Seni düşünüyorum yine,
Seni düşünüyorum yine,
Ben ve sadece umutlarım,
Hiç sonu olmayan bir yolda,
Sana ulaşamayacağımı bile bile,
Seni düşünüyorum yine,
Seni düşünüyorum yine,
Umutlarımı çorak topraklarda,
Onları duygularımla sularken,
Yeşermeyeceğini bile bile
Seni düşünüyorum yine,
Seni düşünüyorum yine,
Çünkü sen ben yaşadıkça varsın,
Sen var oldukça ben düşüneceğim,
Ben düşündükçe seni seveceğim,
Seni düşünüyorum yine.
Beni Hatırla
sezsiz ve usulca
aşkına karşılıkmışcasına
bir sonbahar akşamında
sevgiye doyumsuzca
kuşlar,kayalar şahit buna
senin uğruna kıydım canıma
benden geriye kalan nedir diye sorduğunda
bir demet sarı gül aşkıma
ve koca bir ayrılık bıraktım sana
sevdiğinden ayrıldığında daima
BENİ HATIRLA...
Sen...
sen diyerek başlıyorum sözlerime
öyleişlemişsin ki bedenime ruhuma
senden bir perdeyi bağlıyorum gözlerime
bembeyaz bulutlarserilmiş yoluma
ben sana geliyorum
bekliyorum
Çok yakınımdasın aslında,
Ama bir o kadarda uzak.
Görüyorum,duyuyorum
Ama asla dokunamıyorum.
Seviyorum söyleyemiyorum.
Gözlerine bile hasretim.
Dönsem,görücem,bakıcam
Belki doyacağım o güzelliğine
Ama dönemiyorum.
Bir adım kadar yakın
Yıldızlar kadar uzak olan
Seni,yalnızca seni sevip,
bekliyorum....