- Katılım
- 3 Ocak 2009
- Mesajlar
- 4,176
- Tepkime puanı
- 35
- Puanları
- 48
- Yaş
- 41
- Konum
- TOKAT ERBAA
- Enst.
- KORG PA 900
Adresim Hüzün
bugün günlerden hüzün
yer hüzün ülkesi
intiharda bileniyor duygular
hüzünlü bir karanlığa
dolaşıyorum gelişigüzel
ayağımın altında dallar eziliyor
hüzün kırılıyor yalnızca
hüzün alıp
hüzün satıyorum
kazancım hüzün
kaybım da
gül uzatıyor küçük bir kız
:
“al bunlar en güzelleri
adları hüzün çiçeği
hüzün kokarlar aynen
hüzünlü gönlün gibi...”
ağaç olsam
hüzün dökülüyor yapraklarımdan
yağmura koşsam hüzün boşanıyor üstüme
bıraksam kendimi kaçsam oradan
yok olası hüzün koşuyor ardımdan!
ben: hüzün
ikametgâh: hüzün sokağı
adresim bu işte!
beni ararsan hüzn'ü sorman yeter
bir köpek uluyor sokakta
hüzünlü bir ölümdür buralar!
(2 Haziran 2003)
Naime Erlaçin
Canevimde Hüzün Var
Dinlemiyorum artık hicaz ne mahur beste
Şarkılara küs tuttum canevimde hüzün var
Acı bir çığlık gibi irkilirim her seste
Metaneti unuttum canevimde hüzün var
Kapım hiç çalınmasın varsın gelmesin posta
Gönlüm herkese kırgın yastayım kara yasta
Ne düşmana kinim var nede selamım dosta
Yüreğimi uyuttum canevimde hüzün var
Bir tutam mutluluktu kuytuda sakladığım
El sürmeye kıymayıp sadece kokladığım
Kimse çalmasın diye kıyamda beklediğim
Umutları kuruttum canevimde hüzün var
Hayaldeydi mutluluk sadece bir kaç kare
Acımadan sökülüp o da atıldı yere
Hüzün pusuya sinmiş ben çareden bi çare
Elemleri büyüttüm canevimde hüzün var
Bir kırık tebessümü yine kederle yudum
Saadet menbaından nasibim yok bir yudum
Adım nalan uzağa gidemedim bir adım
Kendi içimde yittim canevimde hüzün var
Buruk ve mahsun kalbim yara bere her yanım
Demek ki yaşıyorum hala yanmakta canım
Vefasız yâr elinden kesilirken dermanım
Işıkları kapattım canevimde hüzün var
Hüznümü emzirirken koynu kara geceler
Nihayetsiz elemden sarhoş olur heceler
Yastığım çıkın çıkın cevapsız bilmeceler
Ne uyudum ne yattım canevimde hüzün var
Ziya beklemiyorum ne Güneş'ten ne Ay'dan
Tek notalık ezginde mâtem kokuyor gaydan
Bir karışlık yer ver de; dokunsun diye faydan
' O sadık yâr'e çattım canevimde hüzün var
Menekşeler kurudu kırlangıçlar öldü yâr
Ellerin içerimde ciğerimi yoldu yâr
Bezgin iç çekişimde son bir eyvah kaldı yâr
Ne pişmanlıklar tattım canevimde hüzün var
Haçerlenmiş yılların ensemdeyken nefesi
En yaralı yerimden öpüyor ney'in sesi
İstemiyorum öğüt teselli neyin nesi
Hakk'a havale ettim can evimde hüzün var
Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun…
Şimdi nerdesin diye sakın sorma
Sen çağırdın da ben gelmedim mi?
Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara,
Yağmurlu havalara…Bu kasvetli akşamlara
Sen varken
Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına
Otobüs duraklarına…
Sen varken ayrılanlara ağlamazdım…
Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
Gidenlere küsmezdim
Kalanlara acımazdım…
Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim
Masumdum, çocuklar gibi
Böyle delirmezdim-küfretmezdim…
Hele ölmeyi hiç düşünmezdim.
Şimdi soruyorum sana
Adı sevdaysa bu cehennemin
Sen yaktın da ben yanmadım mı?
Biliyorsun
Bütün acılarına ‘yeşil ışık’ yaktım olmadı
Bütün korkularına’arka çıktım’olmadı
Dağlara merdiven dayadım olmadı
Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı
Artık benden pes
Bu aşkın biletini istediğin gibi kes
Nasılsa gidiyorsun
Biliyorum git…
Ama ardında
Ağlayan bir çift göz
Paramparça bir yürek
Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
Çek silahını-daya sırtıma
Titrersem namerdim…
Sen vurdun da ben ölmedim mi?
—
Madem ki içinde o ateş söndü
Bir daha yakmadan gidebilirsin
Aklımda kalmasın bu son bakışlar
Yüzüme bakmadan gidebilirsin
Yıllardır verdiğin kederi görme
Üstüme yıktığın kaderi görme
Ömrümden çaldığın günleri görme
Beni de görmeden gidebilirsin
Sen düşün yaranı kimler saracak
Sen düşün gönlünü kim avutacak
Bir an önce kaybol oldu olacak
Bir veda etmeden gidebilirsin
Demek ben suçluyum bir tek sen haklı
Ben zalim bir düşman sense zavallı
En güzeli alıp beni asmalı
Beni affetmeden gidebilirsin
Zorlama kendini veda etmeye
Zorlama gözünden yaşlar dökmeye
Mecbur da değilsin birşey demeye
Hiç bir şey demeden gidebilirsin…
—
BUYUK ASK
Yardan uzakta çırpınıyorum sürekli
Keşke gelip görseydi silseydi hasretini
Sırrım o benim içimden söküp atamadığım
Gözlerine,yüzüne bakmaya doyamadığım
Üzme kendini bitanem çünkü suçlu benim
Hatamı biliyorum seni bu kadar sevmemeliydim..
Yollar olsa da aramızda,uzanıp tutamasam da ellerini
Benim olduğunu bilmek yeter bana,bulamam senin gibisini..
Bazen umutsuzca arıyorum seni sokaklarda
Belki bir mucize olur da çıkarsın diye karşıma
Sonra anlıyorum çok uzaklarda olduğunu
Suskunlaşıyorum birden büküyorum boynumu
Ama sesini duyunca unutuyorum tüm suskunluklarımı
Az da olsa dindiriyor hasretimi,coşturuyor duygularımı
Sanki bunca yıl seni beklemişim,bilmeden kaderime uyarak
Sanki sen hep varmışsın içimde,gelmeni beklemişim sessizce
Ve en sonunda girmişsin hayatıma kader ağlarını örünce..
İyiki geldin be aşkım iyiki varsın varlığımla..
Şu sana söylediğimi sakın unutma soluğum..
BEN SENİ ÇOK AMA ÇOK SEVİYORUM!!!!
—
Yokluğuna Alışamam
Varlığında bakar idim gözlerinin içine,
Dünyanın güzelliklerini görürdüm gözbebeklerinde.
Mutluluğu, umudu,sevginin sıcaklığını bulurdum,
Sanki yüreğin vardı,gözlerinin içinde……
Yokluğunun acısı, alışılmaz oldu bizlerde,
Yok gözlerindeki o canlılık,baktığım resimlerinde,
Unutamıyorum öptüğüm ellerini,var olduğun günlerde,
Varlığın yok,ismin,sevginle yaşıyor,benim yüreğimde….
Yokluğuna alışmanın acısını yaşıyorum her demde,
Sanki senin yüreğin atıyor benim yüreğimin içinde,
Seni bulamıyorum en ala çekilmiş resminde bile,
Sen yaşıyorsun yüreğimin ta derinliklerinde….
Varlığında bakar iken gözlerinin içine,
Ellerimi tutardın sımsıcak ellerinin içinde.
Yokluğun ızdırap oluyor geçen her zaman sürecinde,
Adın hep yaşayacak,bu can durdukça bendeki bu bedende
—
Resimlere bak
Mektubumla avun
Şarkılar tut,
Kendinden vazgeç
Yastığına sarıl
Korkular tut,
Dağılsın kalbin
Öl hatta orda
Lanetler yağdır
Beni hatırla
Her telefona sen çık
Her kapıya sen koş
Beni hatırla
Sen bir yerlerde
Ben bir şehirde
Akşam olunca
Beni hatırla
Bu şarkıya sebep olana
—
Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak
Benimle yeniden tanış,
Bıraktığın gibi olmayabilir bir çok şey
Yaşım, aklım başım, yufka yüreğim
Belki biraz daha zayıf
Belki de medeni halim …
Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer
Benimle yeniden tanış
Ama kimse anlamasın
Bu tanışıklığın evvelini
Gözün bile ısırmasın beni bi yerden
Çıkaramadım değilde
Tanıştığımıza memnun oldum cevabını
Almak istersen
—
Aşktan bahseden bütün şarkıları
Azat ettim beynimden bu gece
Çenemde kilitli kalmış bütün cümleleri
Ki özgür olsalar da söylenmeyeceklerdi belki çoğu
Sana
Seninleyken
Sensizlikten bahseden cümlelerimin
Aşkı anlatan bütün şarkıları
Azat ettim beynimden
Hani o üç kuruşa meyhane köşelerinde okunan
Hani o üçüncü kadehten sonra olma sahte kahramanların
Alkol kokan ağızlarından geceye yayılan
O ucuz şarkıları.
Acıları alkolle evcilleştirmenin bir faydası yok
Yahut bütün şarkıları silip atmanın beynimden
Bu gece bir şiir yazsam yeter
Sana
Seninleyken
Seni özlemeyi anlatan
—
Yokluğunda yok oluyorsun bende
Artık beceriksizce yürümüyorum sana…
Ve sen artık çoğalamıyorsun bende…
Oysa sen hep günlerimde çoğalmanın derdinde…
Artık seninle ben;
Aynı uçurumdan ayrı hayatlara düşen
İki yabancıdan farksızız…
Seçilmiş bir aşkın seçilmemiş ayrılığıyız…
Geri dönsen bile birbirimize asla geri veremeyiz
Yitirdiklerimizi…
Yitirttiklerimizi…
Sakın yüreğime geri dönmeye kalkışma
Çünkü çoktan öğrettim düşlerime sensizliği…
Anla artık üçüncü tekil şahıslara yüklüsün bende…..
Sen ne kadar haykırsan da bil ki
Artık bende o kadar sağırım bu aşka!!!!!!!
Ve ben bense ;
Geçte olsa anladım yar,
Ellere gidenin ellerin olduğunu!!!!
—
Vuslat Bitimi
Bu gece,
Buğulu camlardayım…
Gözlerim yollarda
İsmini haykırıyor yüreğim ve elim…
Camda bileğim;
Sis olmuş her yerde senin ismin
Seni karalıyorum
Gecenin mavisinde…
Gece masum
Gece bir o kadar da soğuk
Yoksun diye…
Yollarım hasret
Yollarım sevda yazıyor senin adına…
Saatler durmuş bekliyor
Biliyor bu gece sana aktığını ya
Naz yapıyor…
Şimdi yoksun…
Yelkovanın dönmesiyle geleceksin biliyorum…
Doğmasını bekliyorum ‘’güneşimin’’
Yüzüne senin…
Birazdan ezan okunacak
Ve
Sen şehrimde olacaksın…
Bu sabah vuslatım bitecek…
Ben;
Sen olacağım…
—
—
Tan kızılı cümleler kurmuşuz
kavgaya dair,
yalanmış…
Kül rengi bir umut büyütmüşüz
bilmeden sonunu son-un,
yitmiş…
kırmızı kalemlerle yazmışız aşkımızı
baş köşesine defterlerin,
silinmiş…
II.
ve şimdi diyorum ki sevdiğim
göğe bak tüm maviliğiyle gözlerinin
aynı göğün altında
türküler yazıyorum sana…
ellerinle bulutlara dokunup
memleketin dağlarını adımla…
hiç doğmayacak kızım sarya ‘yla
aynı karanlığın ortasında
umutlar büyütüyorum sana,
hiç büyümeyecek çocukluğumla,
çok uzaklarda…
İçimdeki umut çığlıkları yükseliyor havaya
Senden kalan en güzel duygu adı umutla
Susmak istemiyor kalbimin dili ilk defa
Aşk kırmızıya boyansa da
Biz hep mavi kalalım bu kan kokulu dünyada
—
GITME!…
Gitme gidersen karanliklar cokecek uzerime gitme
gidersen gunduzlerde gidecek seninle bana geceler
kalacak huzunlu gozyasi dolu yalniz ve tek basima
karanlik geceler nasil savasirim o gecelerle sen
olmazsan yanimda
Gitme gidersen hayat kusecek bana cunku sensiz
hayati istemiyorum gitme sensiz nefes alamam ne
payarim o zaman yasayamam Gitme lutfen bu
kotulugu yapma bana
Geldigin ilk gun biliyordum gidecegini hazirlanmistim
kendimi gidisine gucluydum ben bunu basara
bilirdim ama yenik dustum gidis haberine gidisin bir
kaya gibi coktu uzerime ezildim gitme beni o kayanin
altinda birakma yardimci ol tut elimi bir daha birak
mayacasina
Gitme oysa seninle yasamaya alismistim gidersen
kahvenin tadi kalmayacak artik canim hic kahve
icmek istemeyecek dunya sensiz donmeyecek buna
eminim deniz sensiz dalgalanmayacak mor
menekseler acmayacak beni dusunmuyorsan su
yollari dusun yollar ayak izin olmadan ne yaparlar
ya seni her sabah gormeye alismis kuslar artik seni
gormeyince canlari su bile icmek istemeyecek
Bu sehri su basacak ben cicekler kuslar bugune kadar
gozunu degdirdigin her sey aglayacak beni
dusunmuyorsan onlari dusun
Ve kal gitme.
—
Ölümün köşesinde durup,
Nefes alma arzusu vardır ya hani
Bir güvercinin maviye olan
Aşkı gibi.
Ateşin karanlıkla olan savaşı
Vardır ya hani
Bir ağacın dallarına duyduğu
Annelik duygusu gibi.
Senin için atmak vardır ya hani
Bir yürekte
Şeytanın insana olan nefreti
Ve tanrının insana olan sevgisi gibi.
Senin yanında nefes almak vardır ya hani
Bir annenin oğluna olan aşkı gibi.
Gözlerine akmak vardır ya hani
Neffessiz kalmak gibi.
Seni sevmek vardır ya hani
Yaşamın dönüşündeki ümitsiz kısırlık,
Kelebeğin yaşama isteği gibi
Seviyorum seni.
bugün günlerden hüzün
yer hüzün ülkesi
intiharda bileniyor duygular
hüzünlü bir karanlığa
dolaşıyorum gelişigüzel
ayağımın altında dallar eziliyor
hüzün kırılıyor yalnızca
hüzün alıp
hüzün satıyorum
kazancım hüzün
kaybım da
gül uzatıyor küçük bir kız
:
“al bunlar en güzelleri
adları hüzün çiçeği
hüzün kokarlar aynen
hüzünlü gönlün gibi...”
ağaç olsam
hüzün dökülüyor yapraklarımdan
yağmura koşsam hüzün boşanıyor üstüme
bıraksam kendimi kaçsam oradan
yok olası hüzün koşuyor ardımdan!
ben: hüzün
ikametgâh: hüzün sokağı
adresim bu işte!
beni ararsan hüzn'ü sorman yeter
bir köpek uluyor sokakta
hüzünlü bir ölümdür buralar!
(2 Haziran 2003)
Naime Erlaçin
Canevimde Hüzün Var
Dinlemiyorum artık hicaz ne mahur beste
Şarkılara küs tuttum canevimde hüzün var
Acı bir çığlık gibi irkilirim her seste
Metaneti unuttum canevimde hüzün var
Kapım hiç çalınmasın varsın gelmesin posta
Gönlüm herkese kırgın yastayım kara yasta
Ne düşmana kinim var nede selamım dosta
Yüreğimi uyuttum canevimde hüzün var
Bir tutam mutluluktu kuytuda sakladığım
El sürmeye kıymayıp sadece kokladığım
Kimse çalmasın diye kıyamda beklediğim
Umutları kuruttum canevimde hüzün var
Hayaldeydi mutluluk sadece bir kaç kare
Acımadan sökülüp o da atıldı yere
Hüzün pusuya sinmiş ben çareden bi çare
Elemleri büyüttüm canevimde hüzün var
Bir kırık tebessümü yine kederle yudum
Saadet menbaından nasibim yok bir yudum
Adım nalan uzağa gidemedim bir adım
Kendi içimde yittim canevimde hüzün var
Buruk ve mahsun kalbim yara bere her yanım
Demek ki yaşıyorum hala yanmakta canım
Vefasız yâr elinden kesilirken dermanım
Işıkları kapattım canevimde hüzün var
Hüznümü emzirirken koynu kara geceler
Nihayetsiz elemden sarhoş olur heceler
Yastığım çıkın çıkın cevapsız bilmeceler
Ne uyudum ne yattım canevimde hüzün var
Ziya beklemiyorum ne Güneş'ten ne Ay'dan
Tek notalık ezginde mâtem kokuyor gaydan
Bir karışlık yer ver de; dokunsun diye faydan
' O sadık yâr'e çattım canevimde hüzün var
Menekşeler kurudu kırlangıçlar öldü yâr
Ellerin içerimde ciğerimi yoldu yâr
Bezgin iç çekişimde son bir eyvah kaldı yâr
Ne pişmanlıklar tattım canevimde hüzün var
Haçerlenmiş yılların ensemdeyken nefesi
En yaralı yerimden öpüyor ney'in sesi
İstemiyorum öğüt teselli neyin nesi
Hakk'a havale ettim can evimde hüzün var
Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun…
Şimdi nerdesin diye sakın sorma
Sen çağırdın da ben gelmedim mi?
Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara,
Yağmurlu havalara…Bu kasvetli akşamlara
Sen varken
Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına
Otobüs duraklarına…
Sen varken ayrılanlara ağlamazdım…
Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
Gidenlere küsmezdim
Kalanlara acımazdım…
Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim
Masumdum, çocuklar gibi
Böyle delirmezdim-küfretmezdim…
Hele ölmeyi hiç düşünmezdim.
Şimdi soruyorum sana
Adı sevdaysa bu cehennemin
Sen yaktın da ben yanmadım mı?
Biliyorsun
Bütün acılarına ‘yeşil ışık’ yaktım olmadı
Bütün korkularına’arka çıktım’olmadı
Dağlara merdiven dayadım olmadı
Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı
Artık benden pes
Bu aşkın biletini istediğin gibi kes
Nasılsa gidiyorsun
Biliyorum git…
Ama ardında
Ağlayan bir çift göz
Paramparça bir yürek
Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
Çek silahını-daya sırtıma
Titrersem namerdim…
Sen vurdun da ben ölmedim mi?
—
Madem ki içinde o ateş söndü
Bir daha yakmadan gidebilirsin
Aklımda kalmasın bu son bakışlar
Yüzüme bakmadan gidebilirsin
Yıllardır verdiğin kederi görme
Üstüme yıktığın kaderi görme
Ömrümden çaldığın günleri görme
Beni de görmeden gidebilirsin
Sen düşün yaranı kimler saracak
Sen düşün gönlünü kim avutacak
Bir an önce kaybol oldu olacak
Bir veda etmeden gidebilirsin
Demek ben suçluyum bir tek sen haklı
Ben zalim bir düşman sense zavallı
En güzeli alıp beni asmalı
Beni affetmeden gidebilirsin
Zorlama kendini veda etmeye
Zorlama gözünden yaşlar dökmeye
Mecbur da değilsin birşey demeye
Hiç bir şey demeden gidebilirsin…
—
BUYUK ASK
Yardan uzakta çırpınıyorum sürekli
Keşke gelip görseydi silseydi hasretini
Sırrım o benim içimden söküp atamadığım
Gözlerine,yüzüne bakmaya doyamadığım
Üzme kendini bitanem çünkü suçlu benim
Hatamı biliyorum seni bu kadar sevmemeliydim..
Yollar olsa da aramızda,uzanıp tutamasam da ellerini
Benim olduğunu bilmek yeter bana,bulamam senin gibisini..
Bazen umutsuzca arıyorum seni sokaklarda
Belki bir mucize olur da çıkarsın diye karşıma
Sonra anlıyorum çok uzaklarda olduğunu
Suskunlaşıyorum birden büküyorum boynumu
Ama sesini duyunca unutuyorum tüm suskunluklarımı
Az da olsa dindiriyor hasretimi,coşturuyor duygularımı
Sanki bunca yıl seni beklemişim,bilmeden kaderime uyarak
Sanki sen hep varmışsın içimde,gelmeni beklemişim sessizce
Ve en sonunda girmişsin hayatıma kader ağlarını örünce..
İyiki geldin be aşkım iyiki varsın varlığımla..
Şu sana söylediğimi sakın unutma soluğum..
BEN SENİ ÇOK AMA ÇOK SEVİYORUM!!!!
—
Yokluğuna Alışamam
Varlığında bakar idim gözlerinin içine,
Dünyanın güzelliklerini görürdüm gözbebeklerinde.
Mutluluğu, umudu,sevginin sıcaklığını bulurdum,
Sanki yüreğin vardı,gözlerinin içinde……
Yokluğunun acısı, alışılmaz oldu bizlerde,
Yok gözlerindeki o canlılık,baktığım resimlerinde,
Unutamıyorum öptüğüm ellerini,var olduğun günlerde,
Varlığın yok,ismin,sevginle yaşıyor,benim yüreğimde….
Yokluğuna alışmanın acısını yaşıyorum her demde,
Sanki senin yüreğin atıyor benim yüreğimin içinde,
Seni bulamıyorum en ala çekilmiş resminde bile,
Sen yaşıyorsun yüreğimin ta derinliklerinde….
Varlığında bakar iken gözlerinin içine,
Ellerimi tutardın sımsıcak ellerinin içinde.
Yokluğun ızdırap oluyor geçen her zaman sürecinde,
Adın hep yaşayacak,bu can durdukça bendeki bu bedende
—
Resimlere bak
Mektubumla avun
Şarkılar tut,
Kendinden vazgeç
Yastığına sarıl
Korkular tut,
Dağılsın kalbin
Öl hatta orda
Lanetler yağdır
Beni hatırla
Her telefona sen çık
Her kapıya sen koş
Beni hatırla
Sen bir yerlerde
Ben bir şehirde
Akşam olunca
Beni hatırla
Bu şarkıya sebep olana
—
Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak
Benimle yeniden tanış,
Bıraktığın gibi olmayabilir bir çok şey
Yaşım, aklım başım, yufka yüreğim
Belki biraz daha zayıf
Belki de medeni halim …
Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer
Benimle yeniden tanış
Ama kimse anlamasın
Bu tanışıklığın evvelini
Gözün bile ısırmasın beni bi yerden
Çıkaramadım değilde
Tanıştığımıza memnun oldum cevabını
Almak istersen
—
Aşktan bahseden bütün şarkıları
Azat ettim beynimden bu gece
Çenemde kilitli kalmış bütün cümleleri
Ki özgür olsalar da söylenmeyeceklerdi belki çoğu
Sana
Seninleyken
Sensizlikten bahseden cümlelerimin
Aşkı anlatan bütün şarkıları
Azat ettim beynimden
Hani o üç kuruşa meyhane köşelerinde okunan
Hani o üçüncü kadehten sonra olma sahte kahramanların
Alkol kokan ağızlarından geceye yayılan
O ucuz şarkıları.
Acıları alkolle evcilleştirmenin bir faydası yok
Yahut bütün şarkıları silip atmanın beynimden
Bu gece bir şiir yazsam yeter
Sana
Seninleyken
Seni özlemeyi anlatan
—
Yokluğunda yok oluyorsun bende
Artık beceriksizce yürümüyorum sana…
Ve sen artık çoğalamıyorsun bende…
Oysa sen hep günlerimde çoğalmanın derdinde…
Artık seninle ben;
Aynı uçurumdan ayrı hayatlara düşen
İki yabancıdan farksızız…
Seçilmiş bir aşkın seçilmemiş ayrılığıyız…
Geri dönsen bile birbirimize asla geri veremeyiz
Yitirdiklerimizi…
Yitirttiklerimizi…
Sakın yüreğime geri dönmeye kalkışma
Çünkü çoktan öğrettim düşlerime sensizliği…
Anla artık üçüncü tekil şahıslara yüklüsün bende…..
Sen ne kadar haykırsan da bil ki
Artık bende o kadar sağırım bu aşka!!!!!!!
Ve ben bense ;
Geçte olsa anladım yar,
Ellere gidenin ellerin olduğunu!!!!
—
Vuslat Bitimi
Bu gece,
Buğulu camlardayım…
Gözlerim yollarda
İsmini haykırıyor yüreğim ve elim…
Camda bileğim;
Sis olmuş her yerde senin ismin
Seni karalıyorum
Gecenin mavisinde…
Gece masum
Gece bir o kadar da soğuk
Yoksun diye…
Yollarım hasret
Yollarım sevda yazıyor senin adına…
Saatler durmuş bekliyor
Biliyor bu gece sana aktığını ya
Naz yapıyor…
Şimdi yoksun…
Yelkovanın dönmesiyle geleceksin biliyorum…
Doğmasını bekliyorum ‘’güneşimin’’
Yüzüne senin…
Birazdan ezan okunacak
Ve
Sen şehrimde olacaksın…
Bu sabah vuslatım bitecek…
Ben;
Sen olacağım…
—
—
Tan kızılı cümleler kurmuşuz
kavgaya dair,
yalanmış…
Kül rengi bir umut büyütmüşüz
bilmeden sonunu son-un,
yitmiş…
kırmızı kalemlerle yazmışız aşkımızı
baş köşesine defterlerin,
silinmiş…
II.
ve şimdi diyorum ki sevdiğim
göğe bak tüm maviliğiyle gözlerinin
aynı göğün altında
türküler yazıyorum sana…
ellerinle bulutlara dokunup
memleketin dağlarını adımla…
hiç doğmayacak kızım sarya ‘yla
aynı karanlığın ortasında
umutlar büyütüyorum sana,
hiç büyümeyecek çocukluğumla,
çok uzaklarda…
İçimdeki umut çığlıkları yükseliyor havaya
Senden kalan en güzel duygu adı umutla
Susmak istemiyor kalbimin dili ilk defa
Aşk kırmızıya boyansa da
Biz hep mavi kalalım bu kan kokulu dünyada
—
GITME!…
Gitme gidersen karanliklar cokecek uzerime gitme
gidersen gunduzlerde gidecek seninle bana geceler
kalacak huzunlu gozyasi dolu yalniz ve tek basima
karanlik geceler nasil savasirim o gecelerle sen
olmazsan yanimda
Gitme gidersen hayat kusecek bana cunku sensiz
hayati istemiyorum gitme sensiz nefes alamam ne
payarim o zaman yasayamam Gitme lutfen bu
kotulugu yapma bana
Geldigin ilk gun biliyordum gidecegini hazirlanmistim
kendimi gidisine gucluydum ben bunu basara
bilirdim ama yenik dustum gidis haberine gidisin bir
kaya gibi coktu uzerime ezildim gitme beni o kayanin
altinda birakma yardimci ol tut elimi bir daha birak
mayacasina
Gitme oysa seninle yasamaya alismistim gidersen
kahvenin tadi kalmayacak artik canim hic kahve
icmek istemeyecek dunya sensiz donmeyecek buna
eminim deniz sensiz dalgalanmayacak mor
menekseler acmayacak beni dusunmuyorsan su
yollari dusun yollar ayak izin olmadan ne yaparlar
ya seni her sabah gormeye alismis kuslar artik seni
gormeyince canlari su bile icmek istemeyecek
Bu sehri su basacak ben cicekler kuslar bugune kadar
gozunu degdirdigin her sey aglayacak beni
dusunmuyorsan onlari dusun
Ve kal gitme.
—
Ölümün köşesinde durup,
Nefes alma arzusu vardır ya hani
Bir güvercinin maviye olan
Aşkı gibi.
Ateşin karanlıkla olan savaşı
Vardır ya hani
Bir ağacın dallarına duyduğu
Annelik duygusu gibi.
Senin için atmak vardır ya hani
Bir yürekte
Şeytanın insana olan nefreti
Ve tanrının insana olan sevgisi gibi.
Senin yanında nefes almak vardır ya hani
Bir annenin oğluna olan aşkı gibi.
Gözlerine akmak vardır ya hani
Neffessiz kalmak gibi.
Seni sevmek vardır ya hani
Yaşamın dönüşündeki ümitsiz kısırlık,
Kelebeğin yaşama isteği gibi
Seviyorum seni.
Moderatör tarafında düzenlendi: